Gökyüzü sabahı selamlarken, şişmiş gözlerim beni biraz daha zorluyordu. Ağlamıştım. Nedeni yoktu. Bütün şehri göreceğim o yere gelmiştim. Benim gizli yerim. Özgürleştiğim o dünyam. Ağaçların o hışırtılı sesi yalnız olmadığımı hissettiriyordu. Hayır. Ben yalnızdım. Hiç olmadığı kadar. Bundan iki ay önce tüm ailem yok olmuş yanında olduğum tüm insanlar bana sırt çevirmişti. Ben ise sadece uzaklaşabilmiştim. Yüzleşmek bana göre değildi. Ben kaçardım ve beni kovalayan kimse olmazdı. Düşüncelerim dışında. Bana yalnız olduğumu hatırlatır ve insanların sözlerini aklıma getirirdi.
''Ayağa kalk!''
Kalkacak kadar güçsüzüm bu gece.
''Sevilmedin!''
Sevdiğim adamın terk ettiği kadar aciz bu gece.
''Duyulmadın!''
Diğerlerinin yankıları kulağıma geldi bu gece.
''Görünmedin!''
Sahnenin arkasında kendi oyunumu oynadım bu gece.
''Başaramadın!''
Yarı yolda geri dönmek zorunda kaldım bu gece.
''Sessizsin!''
Kırılmalara daha fazla katlanmak istemedim bu gece.
''Kayboldun!''
Geride naif bir beden bırakmak istedim bu gece.
''Ayağa kalk!''
Kalkacak kadar güçsüzüm bu gece.
''Sevilmedin!''
Sevdiğim adamın terk ettiği kadar aciz bu gece.
''Duyulmadın!''
Diğerlerinin yankıları kulağıma geldi bu gece.
''Görünmedin!''
Sahnenin arkasında kendi oyunumu oynadım bu gece.
''Başaramadın!''
Yarı yolda geri dönmek zorunda kaldım bu gece.
''Sessizsin!''
Kırılmalara daha fazla katlanmak istemedim bu gece.
''Kayboldun!''
Geride naif bir beden bırakmak istedim bu gece.
Yorumlar
Yorum Gönder