Gerçekçi Mecazlar

Hayat iki kelimenin arasına sıkışacak kadar anlık, duygusal yükselişler gibi sürprizlerle dolu. Kilometrelerce öteden gelen ses nasılda güven dolu bu gece. Sırtımdan yük kalktı nefes alıyorum dakikalardır.
Kaç kışların zorluğu kaç baharın bekleyişi vardı halbuki.
Yorgunluğun buruk sevincini bastıran bir enerji var siliyor bütün çökmüşlüğümü.


Ey Ankara!
Kasımla birlikte hüznünü getirirken cebinde neşeyi unutmuşsun haberimiz yokmuş.
Yoksa kırıp geçmeyi ihmal etmezdi senin ayazın beni.
Sokaklarında kaybolmak bir umut olurdu bana mutsuzken 
Aşık olur kaldırımlara anlatırım derdimi her adım bir bekleyiş bir parça bakış barındırır kendi içinde.
Sanırsın bir okyanus var ufkun sonsuzluğunu almış gri şehir saklıyor.
Bir taş plak çalsan cızırtısı gökyüzünün aynısı kafası karışmış bulutlara seslenir.
Gecesi ayrı gündüzü ayrı bir duygu ruh hali akşam sefası gibi yüzünü geceye gösteriyor.


Ama ben bu gece,
Sadece koşmak,
ve sadece koşmak istiyorum.
Bu gece rüyalarımda hissetmek yerine,
Elimden tutup koşmasını istiyorum bu gri şehrin benimle.
Kasımın ayazıyla kavga etmeyip onu içime çekmek istiyorum.
Evet! Delirdim.
Soğuk havanın içimde olmasını istiyorum.
Derdimi paylaşan bu ayazı bu gece de ben anlamak istiyorum.
Belki kar belki yağmur.. 
Güneş doğana kadar sessizlik bize fon müziği, soğuk hava içimize işleyen bir keman melodisi.


Kasım,
Gerçekten başkasın,
Mecazlarının içinde gerçeğin yattığını bana gösterdiğin için teşekkür ederim. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar