yirmi
bana yeni bir yaş ver
kalp kırıntısı
bana yeni bir tecrübe ver
kalp kırıntısı
bana yeni bir yol ver
kalp kırıntısı
flaş patlaması.
gözlerimi kapayıp açmamın bir fotoğraf makinesinin flaşı gibi olduğunu kavrayabildiğim yaşlarımdayım artık. oysa bir zamanlar zihnime eklediğim her bir karede yeni bir yer açmayı ihmal etmiyordum. halbuki kitapları da çok severdim.rafımda yeni altı çizili cümleler olsun derdim. kelimelerin sayfaları bu kadar kirleteceğini bilmezdim. kalemlerimin mürekkebini kendime yazmayı bilememişim belki de. şimdilerde gerekli olması gereken kareler benim tozlu raflarımda yıllanıyor sadece. kendi alın yazımın bir parçasında keşfediyorum hayatımı. bu raflara girebilecek kendimi henüz görmüş de değilim. her gece zihnimde bıraktığım sigara dumanında yeni kendime üzülmekten başka bir şey yapmıyorum zaten. yeni kendim diyorum çünkü adım attığım her yol, arkamda bıraktığım her gün, bana yeni kendimi betimliyor. güllerin içine düştüğüm o günden beri dikenleri üzerimden almak yerine içime işlemesini sağlamayı öğrendim şimdilerde. ve o sivri dikenleri kendime emanet etmeyi kendime görev bildim. çünkü biliyorum ki biriktirdiğim bu dikenleri içime almak içimden çıkacak yepyeni bir gülün habercisi olacaktı. yeni yaşımda kendime emanet ettiğim bu iğneleri, bu geçmişin iğnelerini gelecek kozlarıma oynayacaktım. kokusuna aldanılan çiçeklere, iki gün sonra solacak yapraklara gitmemek yeni hedefimdi. çünkü biliyordum ki ağlayıp suladığım bu kökler kurutmuştu bedenimi. bunca sene biriktirdiğim gözyaşlarımsa olmuşsa bir okyanus, bundan sonra gelecek her bir dalga tsunami etkisi olacaktı bedenime. tekrar filizlenmek için..
Yorumlar
Yorum Gönder