zamanın intihara sözü
kaybettiğim yola sesleniyorum
pusulamı denizin derinliklerinde bıraktım. ellerimde geçmişin dönüşlerine talip tabelalarla yolumu kaybettim ucu bucağı gözükmeyen denizde. akışa bıraksam kendimi, zamanın gölgesinde dinlenecek gücüm kalmamış. burası benim yolum değil. burası ötekilerin yolu. kabul görmüş yalanların üzerine bastığım bir asfalt, geçitleri sadece belirli insanlara izin verilmiş. nefes alsam cama dönüşüp kırılıyor boğazımda bu kirli semanın rüzgarı. nefesi ah kokmuş insanların köşe başında beklediği yerdeyim. ceplerimden taşmış hayallerim yerlere dökülmüş parçaları geleceğime ödeyemiyorum. ne gittiğim evlerde kapı açılmış bana ne de geriye dönüş biletimin parası kalmış elimde. kendi yalnızlığıma borçluyum. yerimde saydığım günlerim beni vazgeçirmek için kulaklarımı inleten çığlıklarıyla dolduruyordu oysa zihnimi. kaldırımlar tebrik etmemiş beni. gecelerimi köşe başında bir çöpe attığım için. eridi kalbime pusu kurmuş anılarım. kalan bir şişe anıyla sarhoş oldum bu gece. karşımda kusursuzca bana bakan şehir ışıkları göz kırptı. senden kalan sokaklar yerdeki mazgalın içine akıp gitti. hayatımın orkestra olmuş hali elinde bir gitarla sokak sanatçısına dönüştü. yağmur öyle çok yağdı ki çiçekler kaldırımları kırıp duvarlara yasladı kendini. tazelendi yalnızlığım ve çürüdü içimde kalan özgüvensizliğim. pusluydu benim yolum ve kendimden başka haritam yoktu bana yol gösterecek.
Yorumlar
Yorum Gönder