Karmaşık Bir Tuhaflık

  İnsan hayat yolunda ilerlerken düşünüp aynı zamanda düşünürken ilerleyemez mi? Nedir bu yollardaki küçük çakılları kaya zannetmek? 
 Ayna karşısındaki ben  görmek istediğim bedeni görmekten çok bir başkasının gölgesine yapışıp kalmış gibi duruyor. Hayır dostlarım bu ben değilim. Hatalarımı bir kutuya koyup onları tavan arasına kaldırmadım. Bazen. Ne ben ne de bir başkası bu kadar fazla adapte değil zaten bu hayata. 

  Düşünceler bir bulut olmuş gökyüzünde duruyorken çatışan duygulara daha fazla dayanamayıp bir şimşek çakıyor bedenime. Tekrardan ben böyle miydim sorusuyla yüzleşiyorum sanki. Her gün her saat çakan şimşekler yürürken dengemi şaşırtıyor ama ilerliyorum. Uzunca bir yol. Belirsiz karanlık. düşüncelerimle aydınlatıyorum.

  Kimim ben? 
  Belkide kimseyim. 

  Zaman dursa geri dönülebilir mi tekrar o adama kalpten gelen sözlerle? Aşk mı? Bazen lafın gelişi sözlerle bazense bir şelalenin akışına kaptırırcasına ilerleyen aptalca bir duygu. Aptalca diyorum çünkü aniden yaşanıp aniden biten bir duygu nasıl bir enkaza fırlatılamayacak kadar aptal olamaz ki? Bilmem galiba tekrar mutsuz olmak istemediğimden söylüyorum bunları, belki de hep mutsuzdum. Ama evet evet dostlarım aşk aptallıktan başka bir şey değildir.

  Şimdi bunları size neden anlattığımı sorarsanız eğer inanın bende bilmiyorum neden bu satırlarda kendimi aramak istiyorum, bu ayna bu beden kendimi sorguluyorum?

Yorumlar

Popüler Yayınlar