Gece
Biraz kişisel durumlardan bahsedelim. Hep aynı kelimeleri yazmaktan bıkmadığım şu satırlarda anlamını kullanıma uygun kullanmadığımız kelimelerde kayboluyoruz. Bir söz var dalından koparılan bir çiçek mi yoksa köklerine bağlı bir ot parçası mı senin için daha değerli? Hüznünü bir gemi yapıp okyanusa bıraksan dalgalar korkun olur geçirmez seni ya, öyle bir şey işte. Bencillik ve korku. Beklediğin her güne dayanamaz koparırsın elinde bir parça yaprak. Hevesin geçer. Kurur. Bencilliğine yenik düşersin. Koparamaz izlersin. Başka burunlara koku olmuştur o çoktan. Beklersin. biraz rüzgar savurmuş biraz güneş yakmıştır. Senin yapraklarına dokunmaya kıyamadığın, kokusunu içine çekemediğin o çiçeğe kim bilir kaç ayak basıp ezmiştir. Bir gün kuruyup gider veremediğin su kadar başkasına mutluluk vermiştir. Bencildin elinden gitti. Korktun öldü. Hangisi doğru buna cevap veremem.
Eğer bir yağmur gibi içini dökemiyorsan, kasırga olup herkesi yıkmamalısın. Çünkü gitmek kadar kalmak da ağır. Ve eğer bunun adı aşk ise ben zaten delirmişimdir.
Eğer bir yağmur gibi içini dökemiyorsan, kasırga olup herkesi yıkmamalısın. Çünkü gitmek kadar kalmak da ağır. Ve eğer bunun adı aşk ise ben zaten delirmişimdir.
Yorumlar
Yorum Gönder