Uzak Değil
Kaderimin bütününde yazgımla baş başa kaldığım bir okyanusun ortasındayım. Dolunay törpülenmiş misali, bir yıldız gibi aslında benim toprak üzerinden görebildiğim boyutundan bana bakıyor. Uzaklaştıkça küçülüyor kazanacaklarım ve bu gece başka ışık yok. Aşağı inip kendimi keşfetmek, ruhumun içindeki parıltıyı çıkarmak zorundayım. Tecrübelerimden yüzmeyi öğrendim ama kırgınlıklarımdan dolayı nefesim delik deşik. Denizlerin tuzunu yarama basarak kanattığım günlerin acısı var üzerimde ama inmek zorundayım düşüncelerimin tuzunda derimin hafifçe kabardığını hissederek dalıyorum. Umutlarımı nefes belirledim ve nefesimi her bırakışımda balıklara armağan ediyorum, bir teşekkür hayatımdan hallice. Durmak zorunda olduğum engeller var lakin ben vurgun yemeyi göze alarak ilerliyorum. Vücudum hayata, ruhum ise kendime verdiğim bir savaş. Ben ve benliğim arasındaki uçurum bugün suyun dibinde kumlara gömülü vaziyette birleşmiş beni bekliyor. Burası ihtimaller okyanusunda bir kova su eklediğim hayal dünyam. Aşkımı gözlerimle göremediğim bir uçsuz bucaksız bir gün batımı, dikenlerinden dokunamadığım geleceğimin çöllerindeki kaktüs, saniyelik hayal kırıklıklarını saatlere çeviren akrep ve yelkovanın birbirini sayıların üzerinde kovalamasını seyrettiğim alarmı hiç çalmayacak bir çalar saat. Burası meçhullere bırakılmış boğulduğumu anlayamadığım bir bataklık aslında. Düşüncelerimi ipe astım kurumasını bekliyorum, ıslaklığıyla bedenimi ağırlaştırmaması için. Suyun içinde kurumayı bekleyen imkansızların perisini gözlüyorum. Vurgun yedim ama hala yaşıyorum. İcabında.
Yorumlar
Yorum Gönder